AFFETMENİN VAZGEÇİLMEZ HAFİFLİĞİ...
- Lale Talayman

- 12 Eyl 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Kas 2020

Affetmek konusunda bizi zorlayan, kırgınlığımızı, öfkemizi ve kızgınlığımızı bırakmak istemeyişimizdir. Bu duygular bizim geçmişle olan bağımızdır ve genelde biz bu bağları koparmak istemeyiz ve hep canlı tutarız. Ne yazık ki geçmişte yaşar, bugünü ıskalarız. Bu yüzden geleceğimizi en harika şekilde yaratabileceğimiz, hepimizin içinde var olan o muhteşem gücün farkına varmayız.
En önemlisi geçmişte yaşanan kırgınlıklara saplanıp, onları biriktiriktirerek beden sağlığımızı tehlikeye atmış oluruz. Bastırılmış öfke ve kırgınlıklar yıllar içinde maalesef hastalıklara dönüşebiliyor ve bedenimizi sinsice kemirmeye başlıyor. Sağlıklı olabilmemiz için beden, zihin ve ruh üçgenini dengelememiz gerekiyor. Bedenimize iyi bakarken kendimiz ve hayatımız hakkında da olumlu bir zihine sahip olursak, iyileşme sürecimize ancak o zaman katkıda bulunabiliyoruz.
Hastalıklara neden olan zihinsel nedenleri değiştirmediğimiz sürece hastalıklarımız tamamen iyileşmiyor, bedenimizde sadece yer değiştiriyor..
İyileşmenin en büyük ve en önemli adımı da affetmekten geçiyor. Bu yüzden affetmek kendimize farkında olmadan yaptığımız en büyük iyilik ve şifadır.
Bir çoğumuz affetmeyi yenilgi olarak sayıp, o kişilerin haklı olduğunu kabul ettiğimizi zannederiz. Aslında bağışlamak o kişiyi ne haklı görmek, ne de o kişinin kötü davranışlarını hoş görmektir. Biz aslına bakarsanız yıllardır bağlı olduğumuz prangalardan kurtuluyor ve kendimizi özgürleştiriyoruz. Ayrıca affettiğimizi o kişinin bilmesine de gerek yoktur.
Affetmekte zorlanan kişilerin genellikle bir sevgisizlik durumu içinde olduğu görülür. Örneğin, kendini sevmeyen bir kişi kendini affetmek de zorlanabilir. Bu durumda affetmeye niyet ederek başlayabiliriz. Bu bile hayatımızda fark yaratır.
Affetmeyi mümkün kılabilmek için, bizi üzen kişilerin yaptıklarının ardında yatan ve onları bu duruma iten sebepleri anlamaya çalışabiliriz. Özellikle anne ve babamız gibi büyüklerimizi affederken onların birer kurban olduğunu göz önünde bulundurabilirsek işimiz kolaylaşır. Onlar çocukluk dönemlerinde sevgi adına ne deneyimledilerse bize de onu aktardılar. Belki de baş edemeyeceklerinden çok daha fazlası vardı onlar için.
Size önerim en kolay olanından başlamanızdır. Kolaylıkla kimi affedebilirseniz önce o kişiden başlayın ve yaşayacağınız mucizelere hazırlıklı olun. İşe aşağıdaki olumlamalarla başlayabilirsiniz.
“Yargılamayı bırakmaya, kendimi sevmeye ve affetmeye istekliyim.”
“Şu anda yaşıyorum ve kolaylıkla geçmiş acıları bırakıyorum.”
“Kırgınlıklarım azaldıkça ifade ettiğim sevgi çoğalıyor.”
“Hayatın bütün mutluluklarını yaşamaya istekliyim. Hayat beni seviyor. Güvendeyim.”
Olumlamaları en az 21 gün boyunca tekrarladığınızda bilinçaltınıza kaydolur. Olumlama yaparken bilinçaltınızı ikna edebilmeniz için söylediklerinizi hissetmeye çalışın ve niyetinizi tam olarak ortaya koyun. Unutmayın ki; sözcükleriniz düşüncelerinize, düşünceleriniz duygularınıza, duygularınız davranışlarınıza, davranışlarınız da hayatınıza etki eder.
Şifa ve sevgiyle....
Lale Talayman
Yorumlar